| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | call for someone or something f. | birini/bir şey gerektirmek |
| Öbek Fiiller | call for someone or something f. | birine/bir şeye ihtiyaç duymak |
| Öbek Fiiller | call for someone or something f. | birini/bir şey talep etmek |
| Öbek Fiiller | call for someone or something f. | birini/bir şeyi uğrayıp almak |
| Öbek Fiiller | call for someone or something f. | birini/bir şeyi almaya gelmek |
| Öbek Fiiller | call for someone or something f. | (birini/bir şey) çağırmak |
| Öbek Fiiller | call for someone or something f. | (birine/bir şey için/bir şeye) seslenmek |
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | call for (someone or something) f. | (birine/bir şey için/bir şeye) seslenmek | ||
|
He called for another glass of beer. Seslenerek bir bardak daha bira istedi. More Sentences |
||||
| Öbek Fiiller | call for (someone or something) f. | (birini/bir şey) çağırmak | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | put out a call for (someone or something) f. | (biri/bir şey) aradığını ilan etmek | ||
| Deyim | put out a call for (someone or something) f. | (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru yayınlamak | ||
| Deyim | put out a call for (someone or something) f. | (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan/duyuru çıkartmak | ||
| Deyim | put out a call for (someone or something) f. | (biri/bir şey) arandığına dair bir ilan vermek | ||
| Deyim | put out a call for (someone or something) f. | (biri/bir şey) aradığını duyurmak | ||
| Deyim | put out a call for (someone or something) f. | (birine/bir şeye) ihtiyacı olduğunu duyurmak | ||
